canım sıkkın,huzurum kaçık.hiç kardeşi olmayan bir insanın 9 kardeşli bir adamla evlenmesi hayatta alacağı en büyük risk miydi acaba??kimbilir:)9 kardeşin 7 si erkek.hali hazırda 6 eltiyiz.dile kolay 6 elti.en çok neye şükrediyorum.tabi ki upuzak yerlerde yaşıyor olmamıza.aynı şehirde olsaymışız sanırım birbirimizi çiğ çiğ yermişiz.bunca mesafeden dahi sorunlar ,atışmalar,çekememezlikler bitmiyor.birine bir söz etsem diğerinden duyuyorum ama tam zıttı şeklinde.o ona dargın bu buna kıl.öff ki ne öff.
iki eltim ilkokulu ancak okumuşlar.zaten uğraşsalardı daha fazla okuyamazlardı.kafa yok:)15 yıllık evlilik hayatım boyunca binlerce kez test ettim onayladım:)bu ikisi en büyükler aynı zamanda.yıllardır birbirlerini yer dururlar.arkalarından dört elti gelince bu sefer güç birliği pardon söz birliği etmişcesine taarruz noktası olarak bizi seçtiler.geriden gelen gelinler üniversite mezunu.ikisi diyetisyen biri öğretmen ,tabi bir de ben.
diyetisyenler pek bir sıkı fıkı.aynı okuldan mezunlar birkaç yıl farkıyla.ben ikisine de gıcığım:)lafımı hiç esirgemedim kimseden.yüzlerine de aynen söylemişliğim vardır.hem huy bakımından zorlar hem de mesleki anlamda tam bir dam üstünde saksağan durumundalar.ikis de benden kilolu:)o yüzden onlara asla ama asla “ay ben nasıl zayıflasam ,bana bir diyet yazsanıza”demiyorum.bu halimden beter olmaktan korkuyorum:))
son numara kafaca bana daha yakın.sözünü esirgemeyen,özü sözü bir ,yüreğinde ne varsa takır takır söyleyen adam gibi kadınlardan.uzun bir muhabbet yaptık az önce.çok üzgün ve sinirliydi.memlekete en yakın oturan ,okumuş gelin bir tek o.yakın dediğim ilçesindeler sivasın.1 saatlik bir yol uzaklığında.üzgündü çünkü 4 aylık bebişini görmeye daha dün gitmiş eltilerden sadece biri.diğeri uğramamış bile.kayınpeder kayınvalide keza aynı vakitte ,bu eltimle çıkıp gelmişler.sanki yedi kat el gibi.kızcağızın ne doğumuna ne hastane çıkışına da giden yok .enteresan yani.ben bu duruma geyet alışığım aslında.uzağız muzağız deyip sallamıyordum ama bu elti yeni elti:)bir kaç yıla ihtiyacı var alışmak için.
“duramadım saydım döktüm” dedi bizimki.bütün sinirini boşaltmış.
“taa nerelerden dostlarımız geldi bir siz gelmediniz,niye” demiş.
bin tane bahane saymışlar,
“hiçbiri inandırıcı değildi” diyor.
“çok haklısın” dedim.”bizim şanssızlığımız 9 kardeşli yerden adam seçmekti.”
“yapma nolur “dedi.”unuttun galiba benim de 8 tane kardeşim var.”
“aa unuttum ya,doğru diyorsun.o zaman bizimkiler tuhaf “dedim artık ne diyeyim.eşinin onca konuşma içerisinde kalkıp iki çift serseniş cümlesi kuramadığından yakındı.bu adam niye böyle,sonra kötü ben oluyorum filan dedi.
“hay Allah çok tanıdık bu cümlelerin yıllardır aynı şeyi söylüyorum ben de.benim konca babasına ağzını açıp niye,neden gibi sorgu kelimelerini hiç kullandı mı acaba.tarihinde bile yoktur.sonra kötü gelin,dırdır kadın,vırvır elti biz oluyoruz”.
“evet” dedi “aynen öyle. madem öyle artık ben susmayacağım,kendimi frenliyordum artık bundan vazgeçiyorum.bana gelmeyene gitmem,zor günümde darda bırakana halini de sormam ,sebep sorana tek tek sayarım nedenlerini “dedi.
“valla sen benden hızlı çıktın kızım” dedim.
yürü be kim tutar seni:)